Bir dönem gençlerin vazgeçilmezi olan çalar gezerler, adeta o dönemin kablosuz kulaklıklarıydı. Tek farkı ise kablolu olmalarıydı. Hepimizin hayatına bir şekilde dokunmuş olan efsane müzik çalar Walkman, müzik dinleme alışkanlığımızı nasıl köklü bir biçimde değiştirdi? 1979’da hayatımıza giren Walkman, müzik anlayışımızı adeta baştan aşağı değiştirdi.
O yıllarda taşınabilir müzik çalar, hayal gibi bir kavramdı. Daha çok radyo ve kaset kültürü yaygındı. İnsanlar, kulaklıkla değil; daha çok kamusal alanlarda, taşınma özelliği olmadan müzik dinliyorlardı. Ancak bu durum, dönemin öncü isimlerinden biri olan Akio Morita ile değişecekti. Morita, Sony’nin kurucusu olmasıyla birlikte, iPod ve AirPods gibi ürünlerin henüz olmadığı bir dönemde, taşınabilir müzik çalar fikrini geliştirmeye karar verdi. 1950’lerden sonra dev bir firma hâline gelen Sony, global olarak adını tüm dünyaya duyurarak, kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi fikirler geliştirmeye yöneldi.
Sony’nin onursal başkanı Masaru Ibuka, 1970’lerde müzik anlayışını kökten değiştirecek olan “taşınabilir” kasetçalar fikrini ortaya attı. Seyahat ederken müzik dinlemek isteyen Ibuka, yanında taşıyabileceği bir kasetçalar tasarımına ihtiyaç duyduğunu düşündü. Bu fikir, tüm insanlığın müzik alışkanlığını değiştirecek bir adım olacaktı. O dönem mevcut olan TC-D5 modeli, daha çok profesyonel kullanıma yönelikti ve oldukça ağırdı. Ibuka, bu tasarımın daha portatif ve günlük kullanıma uygun bir şekilde yeniden tasarlanması gerektiğini belirtti. Basit bir kasetçanın, basit bir kulaklığı da olmalıydı. Cihaza bir kulaklık entegre edilerek, Başkan Ibuka’nın onayına sunuldu. Bu yenilik karşısında oldukça etkilenen Ibuka, ürünün pazar potansiyelini öngördü ve hafif, taşınabilir bir kasetçanın pazara girmesi gerektiğine inandı.
400 gram ağırlığındaki cihazın ağırlığı, 50 grama düşürüldü ve tasarımı yeniden şekillendirildi. 21 Haziran 1979’da, hepimizi etkileyecek olan Walkman ismiyle Japonya pazarına sunuldu. O dönem, cihazın ismi konusunda birçok anlaşmazlık yaşandı. Bizim Walkman olarak bildiğimiz bu cihaza, Amerika ve Avrupa pazarında “dalgaya” alınabilir düşüncesiyle “Walky” ve “Soundabout” gibi garip ve Avrupai isimler öneriliyordu. Çünkü Walkman, bazı insanlar için fazla “Japon işi” olabilirdi. Nihayetinde, gönülsüz bir şekilde Walkman ismiyle pazara sunulan cihaz, 1986’da Oxford sözlüğüne “taşınabilir kasetçalar” olarak girmişti bile.
Walkman, piyasaya sürülmeden önce birçok eleştiriye maruz kaldı. Bazı insanlar, ses kaydedemeyen bir cihazın ne işe yarayacağını sorguluyordu. Ancak tüm bu soruların yanıtı, basın toplantısında açıkça verildi. İnsanlar, kasetlerin mantığını sadece kayıt almak olarak biliyordu. Fakat Walkman, müzik algılarını tamamen değiştirmişti. Tasarımı alışılmışın dışında olduğu için kabul görmesi zaman aldı. Toplantıda, insanların bisiklet sürerken, yürürken ya da bir iş yaparken kulaklıkla müzik dinlediği görüntüleri, Walkman’in esas amacını ortaya koydu. Artık herkes, istediği zaman istediği yerde müzik dinleyebilecekti. Ancak ilk ayda sadece 3000 Walkman satılması, Sony için oldukça komik bir rakamdı.
Başarısızlık karşısında pes etmeyen Sony, pazarlama stratejisini değiştirerek gençleri hedef almaya başladı. Sokakta, metroda ve genç nüfusun yoğun olduğu her yerde Walkman reklamları yapıldı. Geleneksel televizyon ve gazete reklamları yerine, daha interaktif ve yüz yüze reklam stratejisi uygulanıyordu. Bu yaklaşım, halk tarafından ilgiyle karşılandı ve satışlar on katına çıktı. Ancak Sony için işler bundan sonra da pek yolunda gitmeyecekti. 1980’de, Andreas Pavel, Walkman’i 1972’de icat ettiğini, ancak üreticilerin reddetmesi nedeniyle piyasaya süremediği gerekçesiyle dava açtı. Başlangıçta Sony, satılan her ürün için telif ödemeyi kabul etmişti. Ancak bu, Pavel için yeterli olmayacaktı ve yıllar içinde Sony’nin başını ağrıtacak birçok dava açıldı. Sonuç olarak, Sony’nin Pavel’e 10 milyon dolarlık bir ödeme yaptığı iddia edildi. Ancak Walkman’in mucitleri arasında Pavel’in adı hiçbir zaman öncelikli olarak geçmedi.
Zamanla birçok rakip edinen Sony, kıyasıya bir rekabetin içinde buldu kendisini. Sony dışında birçok efsane model piyasaya çıkmaya başladı. Yıllar geçtikçe daha kompakt tasarımlar geliştirildi ve her modelin üzerine bir yenisi eklendi. Ancak iPod’un 23 Ekim 2001’de tanıtılmasıyla birlikte, Walkman’in popülaritesi zamanla azalmaya başladı.
Kaynaklar: The Verge, Design Museum, Sony, Soul Case